Son yurda yolculuk oyunbozan olmakla baslar

Biliyoruz hayat oyundan ibaret ama biz bu oyunu bilmiyoruz.

Sufleyle gitmiyor işler. Ağzımıza yakışmıyor o sözler. Başkasının yazdığıyla olmuyor, ezbere hayat yaşanmıyor. Soluksuz koşan ezberlerin yanında nutkumuz tutuluyor, çıkışı arıyoruz. Hani olur mu deyip biz de bir cümle sevdasına kapılıyoruz ya, attığımız adım çekiyor derinliklerine.

Susmak daha mı hayırlı, mahsun bir bekleyiş? Güldürmeden, perdeleri beklemek.
Vakur bir selam çakmak aynı Furkan gibi sıranı bekleyenlere.. sonra geçip gitmek.

Silahlanmamız lazım, daha fazla yük. Yapmak lazım, hepimizi bekleyen aynı şey.
Hem istikamet belli değil mi? Sırat-ı Mustakim. Nereye bu gidiş ,
hem nereye kadar?

Bırakın gitsinler, nasılsa gelecekler. Biz olalım, ne olması yazılıysa, aldırmadan yürüyelim.

Oyunlara gelmeyelim ve dahi seyretmeyelim.
Son yurda yolculuk oyun bozmakla başlar…

Bir Cevap Yazın